Nitelikli Yağma, Alenen Hakaret, Basit Tehdit Suçlarından Ağır Ceza Mahkemesinin Kararına Karşı Adalet Bakanlığının Kanun Yararına Bozma İstemi

Boşanma Kararı Sonrasında Maliki Olduğu Taşınmazın Tapu Kaydına Eş İstemi ile Aile Konutu Şerhin Terkin Edilmesinin Reddi
2 Haziran 2020
İşyerine Ait Araç ile Kazaya Karışılması Konulu Karar
2 Haziran 2020

Nitelikli Yağma, Alenen Hakaret, Basit Tehdit Suçlarından Ağır Ceza Mahkemesinin Kararına Karşı Adalet Bakanlığının Kanun Yararına Bozma İstemi

Yargıtay 6. Ceza Dairesi
2017/3344 E. 2017/4691 K.
K. Tarihi: 07.11.2017
Mahkeme: Ağır Ceza Mahkemesi
Konu: Nitelikli yağma, zincirleme şeklinde alenen hakaret, basit tehdit suçlarından Ağır Ceza Mahkemesinin kararına karşı Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemi.

ÖZET: Şüphelinin müştekiye yönelik hakaret eylemini aynı suç işleme kararı kapsamında işlediği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, şüphelinin 21:10’daki yağma eylemi sırasında sarf ettiği “seni burada öldürürüm” şeklindeki tehdit içerikli sözlerinin ise yağma suçunun tehdit unsurunu oluşturduğu, şüphelinin 21:10 sıralarında müştekiye yönelik hakaret ve yağma suçlarını işledikten sonra hukuki kesinti meydana gelmeden aynı suç işleme kararı kapsamında 23:00 sıralarında hakaret ve tehdit suçlarını işlediğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ‘uzlaşma’ başlıklı 253/3. maddesinde yer alan “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereğince şüphelinin üzerine atılı suçlardan olan tehdit ve hakaret suçunun uzlaştırma kapsamında bulunmasına karşın, bu suçla birlikte işlenen yağma suçunun bu kapsamda olmadığının anlaşılması karşısında, merciine yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi.

KARAR: Nitelikli yağma, zincirleme şeklinde alenen hakaret, basit tehdit suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen soruşturma, … sayılı iddianamenin iadesine dair Ağır Ceza Mahkemesinin … iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ağır Ceza Mahkemesinin değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı ile dosya 30/10/2017 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:

(Şüphelinin olay tarihinde gece saat 21:10 sıralarında eski kız arkadaşı olan müştekiyi tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan … ile birlikte görmesi üzerine yanlarına gittiği ve tanık …’i yanından uzaklaştırdığı, devamla müştekiye hakaret edip, bileklerini ve boğazını sıkıp tokat attığı, müştekinin elinde bulunan Samsung marka cep telefonunu mesajlara bakmak istediğini söyleyerek zorla elinden aldığı, mesajları kontrol ettikten sonra da “seni burada öldürürüm” dediği, müştekinin burnuna yeniden vurduğu, bu ara müştekinin korkarak olay yerinden kaçtığı ve akabinde polisi aradığı, bir süre sonra müştekinin göstermesi üzerine yakalanan şüphelinin elinde bulunan müştekiye ait telefonu kolluk kuvvetlerine teslim ettiği, aynı gün saat 23:00 sıralarında bu kez şüphelinin … adresine tanımlı kullanıcı adı … olan facebook hesabından müştekinin …… numaralı …. facebook hesabına hakaret ve sair tehdit içeren mesajlar yolladığı olayda, Şüphelinin müştekiye yönelik hakaret eylemini aynı suç işleme kararı kapsamında işlediği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, şüphelinin 21:10’daki yağma eylemi sırasında sarf ettiği “seni burada öldürürüm” şeklindeki tehdit içerikli sözlerinin ise yağma suçunun tehdit unsurunu oluşturduğu, şüphelinin 21:10 sıralarında müştekiye yönelik hakaret ve yağma suçlarını işledikten sonra hukuki kesinti meydana gelmeden aynı suç işleme kararı kapsamında 23:00 sıralarında hakaret ve tehdit suçlarını işlediğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ‘uzlaşma’ başlıklı 253/3. maddesinde yer alan “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereğince şüphelinin üzerine atılı suçlardan olan tehdit ve hakaret suçunun uzlaştırma kapsamında bulunmasına karşın, bu suçla birlikte işlenen yağma suçunun bu kapsamda olmadığının anlaşılması karşısında, merciine yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet, görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir. Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı ve incelenen dosya içeriğine göre; 5271 sayılı CMK’nun 170/3 ve 174/1. maddelerinde iddianamede nelerin gösterileceği ve hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği,174/2. maddesinde ise suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, aynı Yasanın 170/2. maddesine göre soruşturma evresi sonucunda toplanan kanıtlar suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet Savcısının bir iddianame düzenleyeceğinin hükme bağlandığı, elde edilen kanıtları yorumlayarak faili ve suç niteliğini takdir ve belirlemenin Mahkemenin görevine gireceği, Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen iddianamede; olay tarihinde saat 21.10 sıralarında şüphelinin bir dönem duygusal arkadaşlık yaşadığı yakınanı yanında bir erkek arkadaşı ile görmesi üzerine yanlarına giderek yakınana hakaret edip, bileklerini ve boğazını sıkıp tokat attığı, yakınanın elinde bulunan cep telefonunu mesajlara bakmak istediğini söyleyerek zorla elinden aldığı, mesajları kontrol ettikten sonra da “seni burada öldürürüm” dediği, yakınanın burnuna yeniden vurduğu, bu ara yakınanın telefonu şüphelinin elinde olduğu halde korkarak olay yerinden kaçtığı ve akabinde polisi aradığı, aynı tarihte bir süre sonra yakınanın göstermesi üzerine emniyet görevlilerince yakalanan şüphelinin yakınana ait cep telefonunu görevlilere teslim ettiği, yine aynı tarihte saat 23.00 sıralarında bu kez şüphelinin facebook hesabından yakınanın facebook hesabına hakaret ve sair tehdit içeren mesajlar yollandığı iddia edilen somut olayda “aynı suç işleme kararının icrası kapsamında kısa süre ile gerçekleştiği dolayısıyla şüphelinin üzerine atılı zincirleme şekilde alenen hakaret, facebook yazışmalarına göre ise; kendisine yarar sağlama saiki bulunmadığı dolayısıyla şantaj değil ve fakat basit tehdit suçlarını işlediği, müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralanması ile şüphelinin yağma eylemi sırasında sarf ettiği “seni burada öldürürüm” şeklinde sözlerin ise kül halinde yağma suçunun cebir ve tehdit unsurlarını oluşturduğu, müştekinin şüpheliden şikayetçi olduğu ve şüphelinin üzerine atılı suçların bu haliyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı” ileri sürülerek açılan kamu davasında şüphelinin kastının belirlenip eylemlerinin hukuki nitelendirmesinin takdirinin mahkemece yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozma isteminin kabulü ile Ağır Ceza Mahkemesinin değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, yerel Mahkemece kanun yararına bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine, 07/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Comments are closed.