7242 SAYILI CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN HAKKINDA İNCELEME

KİŞİLERİN HAREKETLİLİĞİNİN İZLENMESİ ve KVKK
24 Haziran 2020
COVİD 19 KAPSAMINDA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE İDARİ PARA CEZASI
24 Haziran 2020

7242 SAYILI CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN HAKKINDA İNCELEME

15.04.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile başta Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun olmak üzere 5275 s. Ceza Muhakemesi Kanunu, 5237 s. Türk Ceza Kanunu ve 4675 s. İnfaz Hakimliği Kanununun ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin hükümlerinde ve Türk Ceza Kanununda düzenlenen bir kısım suçlarda değişikliklere gidilmiştir. Yapılan kapsamlı değişiklikler sosyal medyada ve basında büyük yankı uyandırmış kamuoyunda soru işaretlerine yol açmıştır.

4675 s. İnfaz Hakimliği Kanununa getirilen yeni düzenlemelerle birlikte infaz hakimliğinin görev alanı genişletilmiş, yetki ve kuruluş esaslarına değişiklikler getirilmiştir. Cumhuriyet savcısının infaza ilişkin verdiği kararlara karşı infaz hakimliğine şikayet yoluna başvurulabilecektir. Ayrıca değişiklik yapılan kanunlarda ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verilecek olan mahkeme ve hakim tarafından verilmesi gerekli kararları verme görevi de eklenmiştir. Böylece infaza ilişkin karar verme görevi tek bir birimde toplanacaktır. Bu sayede infaz hakimliğinde ihtisaslaşma yolu açılmıştır.

Eski düzenleme zamanında yargı çevresinde tutukevi bulunan ağır ceza mahkemelerinin nezdinde kurulan infaz hakimliği, yeni düzenleme ile birlikte her il merkezine kurulacaktır. Yargı çevresi belediye sınırları ile sabit olacaktır.

5237 s. Türk Ceza Kanununun 50. Maddesi olan kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlarda değişiklik yapılmıştır. Eski düzenlemeye göre hükmedilen tedbirin hükümlü tarafından yerine getirilmemesi durumunda kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına hükmü veren mahkeme tarafından karar veriliyorken yeni düzenleme ile bu kararı infaz hakimi verecektir. Ayrıca tedbirin hükümlünün elinde olmayan sebeplerle yerine getirilememesi durumunda tedbir değişikliğine yine infaz hakimi karar verecektir.

Yeni düzenleme ile TCK 86/3’teki nitelikli hallerin arasına yaralama fiilinin “canavarca hisle” işlenmesi eklenmiştir, ayrıca eski düzenleme ile TCK m. 86/3’teki nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda ceza yarı oranında arttırılıyorken yeni düzenleme ile bir kat arttırılacaktır. TCK 86/3’teki nitelikli hallerin oluşması durumunda ölüm gerçekleşirse verilecek cezanın üst sınırı 16 yıldan 18 yıla çıkarılmıştır.TCK m. 220 örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak suçlarında verilen hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının ikişer yıl artırılması öngörülmüştür. Buna göre örgütü kurmak ve yönetmenin cezası 4 ile 8 yıl arası, örgüte üye olmanın cezası ise 2 ile 4 yıl arası olarak belirlenmiştir. Türk Ceza Kanununun 241. Maddesi olan tefecilik suçunun cezası üst sınırı beş yıldan altı yıla çıkarılmış, verilecek olan adli para cezasının alt sınırı beş yüz gün olarak belirlenmiş ve maddeye yeni fıkra eklenerek suçun örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenmesi durumunda cezanın bir kat arttırılacağı kararlaştırılmıştır.

2571 s. Ceza Muhakemesi Kanununun 109. Maddesi olan adli kontrol hükümlerinde yapılan değişiklik ile maddeye eklenen 4. Fıkra gereğince maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği anlaşılan şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilecektir.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda yapılan değişiklikler ileTerör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkûm olanlar ile ikinci defa mükerrer olanlar ve koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edilenler hariç olmak üzere;

-Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanların,

– Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,

– Adlî para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilenlerin ve

– İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanların cezaları başkaca  bir işleme veya karara gerek kalmaksızın doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilecektir.

Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkum olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanların kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına ilişkin idare ve gözlem kurulu kararları, infaz hâkiminin onayından sonra uygulanacaktır.

5275 s. Kanunun 17. Maddesinde düzenlenmiş olan hükümlünün istemi ile infazın ertelenmesi hallerine hükümlünün eş veya çocuklarının sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle bakıma muhtaç olmaları durumu da eklenmiştir. Bu düzenleme ile ceza infaz kurumlarında cezalarını çeken hükümlülerin talep etmesi durumunda eş veya çocuklarının zihinsel veya bedensel engelinin bulunması veya hayatını idame ettiremeyecek şekilde hasta olması halinde cezasının ertelenmesine kadar verilebilecektir. Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığının vereceği erteleme kararında ertelemenin süresi yeni düzenleme ile altı aydan bir yıla çıkartılmıştır.

5275 s. Kanunun 19. Maddesine eklenen 4. Fıkra ile birlikte ilamın infazı için Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş olan yakalama emrinin yerine getirilebilmesi amacıyla Ceza Muhakemesi Kanununun 109. Maddesi hükümlerince kamuya açık alanlarda, konutta ve işyerinde sulh ceza hakiminin kararıyla arama yapılabilecektir.

Telefonla görüşme iznini hatların yönlendirilmesi veya çeşitli teknolojik imkanlarla kuruma bildirilen telefon numarasından farklı bir telefon numarasıyla iletişime geçmek suretiyle suistimal etme fiili, 5275 s. Kanunun 42. Maddesinin 2. Fıkrasına eklenen (f) bendi ile birlikte disiplin cezasını gerektiren eylem haline getirilmiştir. Aynı kanunun 44. Maddesine eklenen bent ile birlikte kuruma alkol sokmak, kurumda alkol bulundurmak veya kullanmak eylemi on güne kadar hücre cezasını gerektirir hale gelmiştir. Kanunun 47. Maddesinde yapılan değişikliklerle birlikte disiplin soruşturmasına başlama süresi en geç iki günden beş güne, disiplin soruşturmasının tamamlanma süresi en geç yedi günden on beş güne çıkarılmıştır. Ayrıca yapılan ekleme ile birlikte hükümlü firar halindeyse soruşturma yakalandığının öğrenildiği tarih ile başlatılır. Hükümlünün kurum içi fiillerinin disiplin soruşturması bulunduğu ceza infaz kurumu disiplin kurulu tarafından, kurum dışındaki fiillerinin disiplin soruşturması ise hükümlünün en son barındırıldığı ceza infaz kurumunun disiplin kurulu tarafından yapılacaktır.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun olmak üzere 5275 s. Ceza Muhakemesi Kanununun 89. Maddesinde yapılan değişiklikle beraber hükümlünün iyi halinin değerlendirilmesinde esaslı değişikliklere gidilmiştir. Hükümlünün iyi hali değerlendirilirken ceza infaz kurumuna girmeden önceki sosyal ve ekonomik hayatı dikkate alınacak, kurumda geçirdiği süreler boyunca kurallara uyup uymadığı, eğitim ve sosyalleşme çalışmalarındaki gayreti, diğer mahkum ve kurum çalışanlarıyla ilişkileri, işlediği suç veya suçlardan dolayı pişmanlığı ve varsa aldığı disiplin cezaları dikkate alınacaktır. Düzenleme ile getirilen önemli değişiklik ise hükümlünün iyi hal değerlendirmesi en geç altı ayda bir yapılacaktır.

5275 s. Kanunun 94. Maddesinde yapılan değişiklikle birlikte mazeret izni alabilmek için hükümlünün iyi halli geçirmesi için gereken süre hükümlülük süresinin beşte birinden onda birine düşürülmüştür. Ayrıca hükümlünün anne, baba, eş, kardeş, çocuk ile eşin anne veya babasından birinin yaşamsal tehlike oluşturacak önemli ve ağır hastalık hâllerinin bulunması nedeniyle bunlardan her biri için yol süresi dışında verilen bir günlük hasta ziyareti izninin sayısı birden asgari bir ay arayla olmak üzere iki defaya çıkartılmıştır. Kanunun 95. Maddesinde yapılan değişiklik ile açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla kapalı ceza infaz kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazananlara, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini veya güçlendirmelerini ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile üç ayda bir, yol hariç üç gün olan izin süresi, yedi güne çıkartılmıştır.

Türk Ceza Kanununun 50. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan kısa süreli hapis cezasının yaptırım seçeneklerinden kamuya yararlı bir işte çalıştırma; hükümlünün, ücretsiz olarak iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere bir kamu kurumunun veya kamu yararına hizmet veren bir özel kuruluşun belirli hizmetlerinde çalıştırılmasıdır. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Kanunun 109. Maddesinde yapılan düzenleme ile birlikte hükümlünün kamuya yararlı bir işte çalışma süresi iki ile sekiz saat arası olmak üzere sınırlandırılmış, yaptığı her iki saatlik çalışma bir güne tekabül edecek şekilde düzenlenmiştir. Böylece kişinin örnek olarak kırk gün kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilmesi takdirde hükümlü on gün boyunca günde sekiz saat kamuya yararlı bir işte çalıştığında süresini doldurabilecektir.

Kanunun 105/A maddesinde düzenlenen denetimli serbestliğin şartlarında değişiklik yapılmıştır. Eski düzenlemede hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için gerekli olan açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçirmek veya çocuk eğitim evinde toplam cezasının beşte birini tamamlamak şartları kaldırılmıştır. Bu sayede denetimli serbestlikten yararlanmak kolaylaştırılmıştır. Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlan oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler için de aynı şartlar kaldırılmıştır.

İnfaz hükümlerinde yapılan değişiklikler arasında sosyal medya ve basında en çok yer alan değişiklik, 7242 s. Kanunun 48. Maddesi ile birlikte 5275 s. Kanunun 107. Maddesi olan koşullu salıverilmenin şartlarına ilişkin yapılan değişikliktir. Yeni düzenleme ile birlikte doksan binden fazla hükümlüye tahliye yolunun açılması kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır.

Süreli hapis cezalarında koşullu salıverilme için;

– Bazı suçlar hariç olmak üzere genel kural olan cezanın üçte ikisini infaz kurumunda geçirme şartı, yarısına indirilmiştir.Böylece ceza süresinin yarısı geçirildiğinde koşullu salıverilmeden yararlanılabilecektir.

– Kasten öldürme,

-Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama,

-Cinsel saldırı (Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumu hariç),

-İşkence, eziyet,

-Reşit olmayanla cinsel ilişki (Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi ve suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlleri hariç olmak üzere),

Failin çocuk olduğu cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar,

-Özel hayatın ve hayatın gizliliğinin ihlali suçları,

– Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu,

– Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları,

-Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar,

– Failin çocuk olduğu Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olanlar hakkında koşullu salıverilme oranı üçte iki olarak uygulanacaktır. Böylece bir kısım suçlarda koşullu salıverilme oranı dörtte üçten üçte ikiye düşürülmüş, bir kısım suçlarda da yeni düzenleme ile birlikte üçte iki koşullu salıverilme oranı getirilmiştir.

Vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi suretiyle gerçekleştirilen cinsel saldırı, Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi veya suçun evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi suretiyle reşit olmayanla cinsel ilişki ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacaktır.

Kanunun 108. Maddesinde yapılan değişikliklerle birlikte mükerrer hallerde ve özel infaz rejimini gerektiren hallerde;

– Mükerrerler bakımından birden fazla süreli hapis cezasına hükmedilmesi halinde en fazla otuz iki yılın, süreli hapis cezasının ise indirime gidilerek dörtte üç yerine üçte iki oranında infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda hükümlü koşullu salıverilmeden yararlanabilecektir (Ancak ilgili suçun koşullu salıverilme oranının üçte ikiden fazla olmaması gerekmektedir).

Yine kanunun 110. Maddesine getirilen yeni düzenlemelerle birlikte terör suçları ile örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçlarından ya da örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkûm olanlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar, adlî para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilenler ve koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edilenler hariç olmak üzere;

Hükümlünün talebi üzerine kasten işlenen suçlarda toplam bir yıl altı ay, taksirle öldürme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam üç yıl veya daha az süreli hapis cezasının;

– Kadın, çocuk veya altmış beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam bir yıl,

– Yetmiş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam iki yıl,

– Yetmiş beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam dört yıl ve daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.

Tüm hükümlüler için geçerli olmak üzere;

– Toplam beş yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilenlerin ve

– Doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçen ve toplam üç yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan ya da adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlü kadınların cezasının konutunda çektirilmesine infaz hâkimi tarafından karar verilebilecektir.

Kanunda düzenlenmiş olan Geçici Madde 6’da yapılan değişiklikle birlikte kasten öldürme suçları, üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu, işkence suçu, eziyet suçu, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve “Millete ve Devlete Karşı Suçlar” başlıklı Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasında denetimli serbestlik için öngörülmüş olan bir yıllık sürenin, “üç yıl” olarak uygulanması uygulanacaktır. Ancak üç yıllık sürenin uygulanabilmesi için suçların 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş olması gerekmektedir.

Kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere; 30/03/2020 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle koşullu salıverilmesine 4 yıl kalan 0-6 yaş grubu çocuğu bulunan kadın hükümlüler ve 70 yaşını bitirmiş hükümlüler denetimli serbestlikten yararlanabilecektir. Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen altmışbeş yaşını bitirmiş hükümlülerin, koşullu salıverilmeleri için ceza infaz kurumlarında geçirmeleri gereken sürelerin, azami süre sınırına bakılmaksızın, 105/A maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesi sağlanabilecektir.

5275 s. Kanuna eklenen Geçici Madde 9 ile birlikte Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar, Milli Savunmaya Karşı Suçlar, Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk, Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ile 5275 s. Kanunun 9. Maddesinde belirtilen işkence, eziyet, kasten öldürme ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları hariç tutulmak üzere; 30.03.2020 tarihinden önce yapılan eylemler için verilen disiplin cezaları süre ve karar şartı aranmaksızın idare ve gözlem kurulunca verilecek iyi hâl kararı üzerine kaldırılacaktır.

Kanunun 105/A maddesi kapsamında talepte bulunarak denetimli serbestlikten yararlanan hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne 5 günlük başvurma süresi, 01.01.2021 tarihine kadar 25 güne çıkartılmıştır.

Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle;

– Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar,

– Kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler,

– 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve

– 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31.05.2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi halinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere iki kez uzatılabilir. Getirilen düzenleme ile kanun koyucu tarafından evde izolasyonun sağlanması ve zorunlu haller olmadığı sürece sokağa çıkmanın engellenmesi hedeflenmiştir. Bu amacın gerçekleştirilmesi için 31.05.2020 tarihine kadar geçecek olan sürede denetimli serbestlikten yararlananlara yüklenen yükümlülükler yerine getirilmeyecektir.

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun kaçakçılık suçlarının düzenleyen 3. ve 5. Maddeleri ile bu Kanuna eklenen geçici 12. Madde ile yapılan düzenlemeler ile; eşyanın değerinin düşük olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, çok düşük olması halinde ise üçte birine kadar indirilecektir. Kaçakçılık suçu konusu eşyanın değeri belirlenirken objektif unsurlar dikkate alınacak ve piyasa değeri olarak değerlendirilecektir. Kanunun 5. Maddesinde yapılan değişiklikler ve getirilen fıkralar neticesinde -ithali kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeye sokan, bu özelliğini bilerek satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişiler hariç olmak üzere- kanunun 3. Maddesindeki suçları işleyen kişiler kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilecektir. Böylece kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık şartlarını yerine getiren kişiye Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında işlediği suçlardan dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilecektir. Kanuna eklenen Geçici Madde 12 ile birlikte haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, etkin pişmanlığın şartı olan suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün (14.07.2020 tarihine kadar) içinde Devlet Hazinesine ödedikleri takdirde etkin pişmanlıktan yararlanabilecektir. Etkin pişmanlık için gerekli şartları yerine getiren kişilerin dosyaları, getirilen düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması amacıyla Yargıtay tarafından bozma kararı verilerek ilk derece mahkemesine gönderilecektir.

Av. Stj. Halil İbrahim Balaz

Comments are closed.