COVİD 19 KAPSAMINDA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE İDARİ PARA CEZASI

7242 SAYILI CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN HAKKINDA İNCELEME
24 Haziran 2020
PANDEMİ SÜRECİNDE ÇOCUK HAKLARI
24 Haziran 2020

COVİD 19 KAPSAMINDA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE İDARİ PARA CEZASI

Tüm dünyayı ve ülkemizi kuşatan COVİD 19 salgını kapsamında tedbirler alınmaya devam ediyor. Bu tedbirler kapsamında ilk olarak 31 büyükşehir ve Zonguldak’ta tüm vatandaşlar bakımından 11.04.2020-12.04.2020 ve 18.04.2020-19.04.2020 tarihlerinde Genelge ile sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Genelge ile verilen ilk sokağa çıkma yasağı kapsamında da İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı üzere toplamda 2 bin 756 kişiye adli/idari işlem gerçekleştirilmiştir.
Genelgede Sokağa Çıkma Yasağı Hangi Kanun Maddelerine Dayandırılmıştır?
Genelge ile verilen sokağa çıkma yasağının gerekçesi olarak İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ile Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 ve 72. maddeleri gösterilmektedir.
a. İl İdaresi Kanunu
Madde 11-C; “İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır.” hükmünü düzenlemektedir.
b. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27. Maddesi ile 72. Maddesi incelendiğinde ise; hastalara ve şüpheli vakalara yönelik ev veya hastanelerde belirli süre karantinaya alınması, seyahat eden kişilere yönelik muayene uygulanması, belirli bir mahalde bulunan salgınlara ilişkin karantina uygulanması gibi yetkiler yer almaktadır.
Madde 27; “Umumi hıfzıssıhha meclisleri mahallin sıhhi ahvalini daima nazarı dikkat önünde bulundurarak şehir ve kasaba ve köyler sıhhi vaziyetinin ıslahına ve mevcut mahzurların izalesine yarayan tedbirleri alırlar. Sari ve salgın hastalıklar hakkında istihbaratı tanzim, sari ve içtimai hastalıklardan korunmak çareleri ve sıhhi hayatın faideleri hakkında halkı tenvir ve bir sari hastalık zuhurunda hastalığın izalesi için alınan tedbirlerin ifasına muavenet eylerler.”
Madde 72; “Madde 72 – 57 nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur:
1 – Hasta olanların veya hasta olduğundan şüphe edilenlerin ve hastalığı neşrü tamim eylediği tetkikatı fenniye ile tebeyyün edenlerin fennen icap eden müddet zarfında ve sıhhat memurlarınca hanelerinde veya sıhhi ve fenni şartları haiz mahallerde tecrit ve müşahede altına vaz’ı.
2 – Hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum veya aşı tatbikı.
3 – Eşhas, eşya, elbise, çamaşır ve binaların ve fennen intana maruz olduğu tebeyyün eden sair bilcümle mevaddın fenni tathiri.
4 – Hastalık neşreden haşarat ve hayvanatın itlafı.
5 – Memleket dahilinde seyahat eden eşhasın icap eden mahallerde muayenesi ve eşyalarının tathiri.
6 – Hastalığın sirayet ve intişarına sebebiyet veren gıda maddelerinin sarf ve istihlakinin men’i.
7 – Dahilinde sari ve salgın hastalıklardan biri zuhur eden umumi mahallerin tehlike zail oluncaya kadar set ve tahliyesi.
T.C. Anayasası Bakımından Sokağa Çıkma Yasağının Değerlendirilmesi:
T.C Anayasası’nın 2. maddesi “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”düzenlemesi kapsamında olan hukuk devleti ilkesinin ana prensiplerinden biri de belirlilik ilkesidir. İl İdareleri Kanunu’nun 11-C maddesi incelendiğinde (…) Vali gereken karar ve tedbirleri alır(…) şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir, gerekli karar ve tedbirlerin ne olacağı ve ne gibi sonuçlar doğurabileceğinin sınırları kanunen çizilmemiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarihli ve 2015/94 E. 2016/27 K. sayılı kararında belirlilik ilkesi; “…Bu ilkeye göre kanun düzenlemelerinin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde ve şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu tedbirler içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuki güvenlikle bağlantılı olup birey hangi somut eylem ve olguya hangi hukuki müeyyidenin veya neticenin bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını belirler.” şeklinde tanımlanmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin belirlilik ilkesinin tanımı ışığında genelge ile verilen sokağa çıkma yasağı T.C. Anayasası’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti prensiplerinden olan belirlilik ilkesine aykırı bir düzenlemedir.
Sokağa Çıkma Yasağı Anayasa’da düzenlenen Temel Hak ve Özgürlükler Bakımından değerlendirildiğinde Anayasa’nın 13. maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”olarak tanımlanmıştır ve 15. maddede “Savaş, seferberlik (…) veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.”düzenlemesi kapsamında nasıl sınırlandırılabileceği belirlenmiştir.
Anayasanın ilgili maddeleri ışığında Sokağa Çıkma Yasağı incelendiğinde hakkın özüne dokunulmadan yalnızca kanunla sınırlandırılabileceği sabittir. Dolayısıyla iş bu ilan edilen sokağa çıkma yasağı Anayasa’ya aykırı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu doğrultuda İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na dayanılarak “Genelge” ile sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi Anayasaya aykırılık teşkil etmektedir.
Sokağa Çıkma Yasağı İhlalinin Sonuçları Nedir?
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu Madde 282; “Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, 250-TL’dan 1.000-TL’na kadar idarî para cezası verilir.” hükmünü düzenlemektedir. Her ne kadar sokağa çıkma yasağının ihlalinde verilecek idari para cezası 250- 1.000 TL olarak düzenlenmiş ise de ilgili kanun maddesi son olarak 2008 yılında değişikliğe uğramıştır. 2019 yılı itibariyle Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. Maddesinin B fıkrasına göre uygulanacak %22.58 Yeniden Değerleme Oranına göre bu miktarın alt haddi 789 TL üst haddi ise 3.180-TL olarak güncellenmiştir.
İdari Para Cezasına Karşı Başvurulabilecek Hukuki Merci Neresidir?
Vatandaşlar; idarî para cezası kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç 15 Gün içinde, Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurmalıdır.
Aksi halde bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.
Karantina Hükümlerine Uyulmamasının Türk Ceza Kanunu Bakımından Sonuçları Nelerdir?
Bakanlıkça yayımlanan genelge ile sokağa çıkma yasağına uymayan vatandaşlara 3.180 TL idari para cezasının uygulanacağı yukarıda detaylı bir şekilde izah edilmiştir. Fakat sokağa çıkma yasağına uyulmaması halinde, uymayan vatandaşların ayrıca TCK 195 bakımından da sorumluluğu doğabilmektedir. TCK 195 “Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünde de açıkça belirtildiği üzere karantina altına alınmış bir yeri terk eden kişiye Savcılık Makamı tarafından soruşturma başlatılmasının ardından iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmedilmesi söz konusudur.

Stj.Av. Şayan Akay 

Comments are closed.