Bildiğiniz gibi tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını sebebiyle dünyanın her yerinde virüsün bulaşmasını engellemek için insanların fiziken bir arada olmasını engelleyecek ve sosyal mesafenin korunmasını sağlayacak tedbirler alınmaktadır. Ülkemizde de bu tedbirler kapsamında insanların topluca bulunduğu ve fiziksel temasın çok olduğu eğlence yerleri, restorantlar, kafeler, kuaför dükkanları gibi bir çok işletmeler faaliyetlerini durdurmuş bulunmaktadır. Ayrıca ülkemizde Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere tüm resmi kurum ve kuruluşlar tarafından topluma evden çıkmama çağrısı yapılmaktadır. Koronavirüs kapsamında alınan tedbirlerin sağlık açısından olumlu etkileri olsada ekonomi ve iş hayatı açısından olumsuz sonuçlar da doğurmaktadır. Ekonomi ve iş hayatındaki olumsuz etkileri azaltmak için 17 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazetede 7244 Sayılı “YENİ KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGINININ EKONOMİK VE SOSYAL HAYATA ETKİLERİNİN AZALTILMASI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” yayınlanmıştır. Bu kanunun iş hukukunda işveren ve işçiyi ekonomik olarak rahatlaracak bazı yenilikler getirmiştir. Bu yenilikler şu şekildedir:
Ayrıca madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilmektedir.
Birinci fıkra kapsamında ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerince idari para cezası uygulanır ve ödenen nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Bu madde kapsamında nakdi ücret desteğinden yararlananlardan 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına girmeyenler, aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve genel sağlık sigortasına ilişkin primleri Fondan karşılanır.
Bakanlık, nakdi ücret desteğine ilişkin ödeme usul ve esaslarını belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir.”şeklinde düzenlenmiştir.
İlgili maddeye göre devlet desteğinden faydalanabilmek için; 17 Nisan 2020 tarihi itibariyle iş sözleşmesi bulunan ücretisiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçinin olması veya 15/3/2020 tarihinden sonra 51 inci madde kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve bu Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçinin bulunması ve bu işçilerin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almaması gerekmektedir.
Belirtmek gereki ki işveren yanlış beyanda bulunup işçiyi ücretsiz izne ayırmış gibi gösterip işçiyi ücret desteğinden yararlandırıp fiilen çalıştırıyorsa bunun tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerince idari para cezası uygulanacak ve ödenen nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.
“Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ve yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.”şeklinde düzenlenerek kısa çalışma ödemelerinin hızlı şekilde ödenmesini sağlamaktadır.