Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 4 Kasım 1950 tarihinde Avrupa Konseyi kapsamında kabul edilmiş ve 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Üye devletlerin AİHS’ne uymalarını güvence altına almak amacıyla bir denetim mekanizması oluşturulmuş ve bu bağlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 1959 yılında kurulmuştur. 1960 yılında ilk kararını (Lawless-İrlanda, n° 332/57 ve 14 Kasım 1960 tarihli karar) veren AİHM, tüm Avrupa Konseyi’ne üye olan devletlerin fiillerinin ve ihmallerinin AİHS’ne uygunluk denetimini yapmaya başlamıştır.
Türkiye 28 Ocak 1987 tarihinde bireysel başvuru hakkını ve 21 Ocak 1990 tarihinde ise AİHM’nin yargı yetkisini kabul ederek, sadece kendi vatandaşlarına değil ama aynı zamanda yabancı uyruklu şahıslara Türk Devleti aleyhine, AİHS’ne aykırılıklardan dolayı AİHM’ne başvurma imkanı tanımıştır.
AİHS’inde güvence altına alınan bir hak ve özgürlüğün ihlal edilme iddiasının olması,
Başvurunun başka bir uluslararası organa sunulmamış olması,
Başvurucunun mağdur sıfatının olması,
Başvurucunun kurum olması durumunda, kendisi ile şikayet ettiği devlet arasında hiyerarşik bir bağının olmaması (örneğin belediyeler veya köy tüzel kişilikleri),
Başvurunun daha önce incelenmemiş olması,
Başvurucunun önemli bir zararının meydana gelmiş olması,
İç hukuk yollarının usulüne uygun bir şekilde tüketilmiş olması,
Başvurunun kesin kararın verilmesinden itibaren altı ay içinde yapılması, ve başvurunun temelden yoksun olmaması gerekmektedir.