Gayrimenkul şirketlerinin son yıllarda hızla yükselen gözde meslekler grubunda yer almasıyla birlikte, yapılan sözleşmelere dikkat etmekte fayda var. Emlak şirketi ile yaptığınız sözleşmede satıcı olarak başınızı yakacak maddeler olabilir.
Mal sahibinin evi satmaktan vazgeçmesi durumunda, emlak şirketi lehine sözleşmede cezai şart var ise, evi satmamanıza rağmen yükse miktarlarda tazminat ödemek durumunda kalabilirsiniz.
Emlakçı ile gayrimenkul sahibi arasında taşınmazın satılması yahut kiralanmasına dair kurulan sözleşmenin niteliği simsarlık sözleşmesi olup yapılan sözleşmenin geçerliliği yazılı oluşuna bağlıdır. Günümüzde gayrimenkul sahipleri sözleşmeyi imzaladıktan sonra yalnızca evin satılması halinde emlakçıya ücret ödemesi yapılacağını düşünerek hareket edebiliyorlar. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir husus sözleşmeye cezai şarta ilişkin hüküm konulup konulmadığıdır. Şayet TBK madde 179 vd. uyarınca cezai şarta ilişkin hükmün yer aldığı sözleşmelerde, gayrimenkul sahibi evin satılmasından vazgeçse dahi sözleşmede belirtilen miktara göre cezai tazminat ödemek zorunda kalacaktır.
Emsal bir davada Cezai şartın ödenmesine karar veren mahkeme kararının temyizi üzerine Yargıtay, cezai şartın ödenmesinin yerinde olduğuna fakat cezai şartta indirime gidilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.
İcra takibine konu alacak taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ceza-i şart niteliğindedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 182. Maddesi hükmünce hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin re’sen gözetmesi gerekir.