7245 SAYILI ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİLERİ KANUNU HAKKINDA İNCELEME

BDDK’DAN COVID-19 İÇİN ÖNEMLİ KARARI
24 Haziran 2020
TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ PROGRAMI UYGULAMA ESASLARINDA DEĞİŞİKLİK
24 Haziran 2020

7245 SAYILI ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİLERİ KANUNU HAKKINDA İNCELEME

Çarşı ve mahalle bekçileri, genel kolluk kuvvetlerine yardım etmek ile görevli silahlı bir kolluk kuvveti birimidir. Ülkemizde ilk olarak 4 Nisan 1914 tarihli Çarşı ve Mahallât Bekçileri Hakkındaki Kanun ile göreve getirilen bekçilik kurumu, 14 Temmuz 1966 tarihli 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu ile yeniden düzenlenmiştir. 1974 yılına kadar ülkemizde bekçi istihdamı devam etmiş olsa da o tarihte alımlar durdurulmuştur. Nisan 2017’de çıkarılan 690 sayılı kanun hükmünde kararname ile yeniden personel alımı gerçekleştirilmiştir.

İçişleri Bakanlığında yayınlanan verilere göre yeniden bekçilik istihdamının yapılmasının ardından özellikle malvarlığına karşı işlenen suçlarda olmak üzere suç işleme oranlarında önemli düşüşler yaşanmıştır. Yine İçişleri Bakanlığınca verilen bilgilere göre bekçilere temel hukuk, demokrasi ve insan hakları devletin idari yapısı, sosyal psikoloji ve toplumsal olaylar, kitle yönetimi, halkla ilişkiler ve iletişim, trafik güvenliği ve ilk yardım bilgisi, mesleki yazışma, mevzuat, silah ve atış bilgisi, müdahale yöntem ve teknikleri, uygulamalı bekçilik ve yanaşık düzen konularında 90 gün eğitim verilmektedir. Bu eğitimin ardından görevlendirildikleri illerde de 2 ay süreyle uygulamalı eğitimlere tabi tutulmaktadırlar.

Mahalle ve çarşı bekçilerinin 2017 yılında yeniden istihdam edilmesi, beraberinde birçok sorunu da birlikte getirmiştir. Özellikle bekçilerin durdurma, arama ve kimlik sorabilme yetkilerinin bulunup bulunmaması konusunda ülke genelinde önemli çelişkiler bulunmaktadır. Sulh ceza hakimliklerinden gelen kimlik sorma yetkisinin bulunmadığına ilişkin karar üzerinde Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklama ile bekçilerin kimlik sorabilme yetkisinin bulunduğu konusunda bir bildiri düzenlenmiştir. Bu çelişkilerin giderilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarafından 11.06.2020 tarihinde 7245 Sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu kabul edilmiştir.

Kabul edilen kanunun amacı, bekçilerin adaylık sürecinin, atanmalarının, görevlerinin ve yetkilerinin düzenlenmesidir. Çarşı ve mahalle bekçilerinin görevleri genel olarak; yolda hastalanan ve kaza geçiren kişilere yardım etmek, bir suçun mağduru olma riski taşıyan (istismar, şiddet vs) veya yardıma muhtaç olan kişileri genel kolluk kuvvetlerine teslim etmek, doğum-ölüm gibi acele haller ile afet durumlarında imkanları dahilinde çevreye yardımcı olmak, tehlike arz eden yangın ve su baskını gibi hususlarda mahalle sakinlerini uyarmak ve toplum sağlığını ve güvenliğini etkileyecek olan olayların gerçekleşmesini engellemektir. Anılan görevleri yerine getirmeleri amacıyla emniyet ve jandarma teşkilatları bünyesinde olmak üzere istihdam edilmişlerdir.

Çarşı ve mahalle bekçisi olabilmenin şartları, Devlet Memurları Kanunu’nun aradığı genel memur olma şartlarının yanında İçişleri Bakanlığının çıkardığı yönetmelik ile ek şartlar aranmıştır. Bu şartlar, 18 – 31 yaşları arasında olmak, vücut kitle indeksinin 18 – 27 arasında olması, bulunduğu şehirde en azından 1 yıldır ikamet etmek ve en az 1,67 metre boya sahip olmaktır. Ayrıca yapılan sınavda başarılı olmak gerekmektedir.

Çarşı ve mahalle bekçilerinin görevleri, Önleyici ve Koruyucu Görev ve Yetkiler başlığıyla 6. Maddede, Durdurma ve Kimlik Sorma başlığıyla 7. Maddede, Adli Görev ve Yetkiler 8. Maddede, Zor ve Silah Kullanma Yetkisi 9. Maddede, Genel Kolluk Kuvvetlerine Yardım Görevi 10. Maddede olmak üzere düzenlenmiştir.

Önleyici ve Koruyucu Görev ve Yetkiler – Madde 6

İşbu görev ve yetkiler suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla verilmiştir. Buna göre;

  • Görevlendirildikleri mahallede ve çarşıda devriye gezmek,
  • Bölgedeki konut ve işyerlerinin eksik güvenlik tedbirlerini tespit edip bunu yerine getirtilmesini sağlamak,
  • Görev saatleri esnasında şüpheli buldukları durumu genel kolluk kuvvetlerine bildirmek,
  • Kamu düzenini bozacak derecedeki gösteri, yürüyüş vb. faaliyetlerin oluşturacağı zararları doğmadan kontrol altına almak,
  • Görev bölgeleri içinde uyuşturucu madde imal edildiği, satıldığı veya kullanıldığından, kumar oynandığından ya da fuhuş yapıldığından şüphe edilen yerleri bağlı bulundukları genel kolluk birimlerine bildirmek,
  • Kişilerin can, mal ve ırzına yönelik saldırı ve tehditleri önlemek ve genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar gerekli tedbirleri almak,
  • Halkın sükût ve rahatını bozan kişileri engellemek, yaya ve taşıt trafiğini engelleyen taşıtların engel teşkil eden durumlarını bertaraf etmek görev ve yetkilerindendir.

Durdurma ve Kimlik Sorma – Madde 7

Kanun maddesinde durdurma ve kimlik sorma tedbirinin amacı olarak Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 4A maddesi ile birebir aynı olacak şekilde düzenlenmiş ve bu yolla kanunlar arasında amaç birliği sağlanmıştır. Buna göre; suç işlenmesini engellemek, suç işlendikten sonra kaçan failleri yakalamak, suç işleyenlerin kimliklerini tespit etmek, hakkında yakalama veya zorla getirme emri olan kişileri tespit etmek, kişilerin kendi veya toplumun diğer bireylerinin hayatı, vücut bütünlüğü ve malvarlığı üzerinde mevcut veya muhtemel tehlikeyi önlemek, durdurma ve kimlik sorma tedbirinin kanunda düzenlenmiş olan amaçlarıdır.

Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için makul sebebin bulunması gerekir. Makul sebep de bekçinin tecrübesine ve içinde bulunduğu duruma göre tayin edilebilecektir. Durdurma fiili, süreklilik arz etmemeli ve keyfilik içermemelidir.

Çarşı ve mahalle bekçisi, görevini yerine getirirken kendisinin çarşı ve mahalle bekçisi olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirip durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilecek, kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilecektir. Bu kişilere kimliğini ispatlama hususunda gerekli kolaylık gösterilmesi gerekmektedir. Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal genel kolluk görevlileri haberdar edilir.

Çarşı ve mahalle bekçisi, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah ya da tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı hâlinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik el ile dıştan kontrol dâhil gerekli tedbirleri alacaktır. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez. Bu husus adli arama kapsamına girmektedir. Bu sebeple hakim kararı aranmakta, hakime ulaşılamayan hallerde ise Cumhuriyet savcısı emri ile polis tarafından yapılabilmektedir.

Adli Görev ve Yetkiler – Madde 8

Adli görev ve yetkiler, suç işlendikten sonra devreye girmektedir. Amaç ise genel olarak suç işlediği şüphesi bulunan kişiyi yakalamak, delil toplamak ve mevcut delillerin kaybolmasını engellemektir. Bu sebeple bu yetkilere suçun işleniş esnasında veya henüz suç izleri meydandayken başvurulabilecektir.

Bu kapsamda çarşı ve mahalle bekçileri;

  • Şüphelileri yakalamak,
  • Yakaladıkları şüphelilerin kendilerine veya başkalarına zarar vermelerini engelleyici tedbirleri almak,
  • Suç delillerinin kaybolmaması veya bozulmaması için gerekli muhafaza tedbirlerini almak,
  • Varsa olayın tanıklarının kimlik ve adres bilgilerini tespit ederek genel kolluk birimlerine bildirmek ilegörevli ve yetkilidir.

Ayrıca çarşı ve mahalle bekçileri haklarında tutuklama veya yakalama kararı çıkarılmış kimseleri gördükleri takdirde yakalamak ve bağlı bulunduğu genel kolluk kuvvetlerine teslim etmek ile görev ve yetkilerinin arasındadır.

Silah ve Zor Kullanma Yetkisi – Madde 9

Kanunun 9. Maddesinde çarşı ve mahalle bekçilerinin silah ve zor kullanma yetkisinin mevcut olduğunu belirtmiş, ayrıca bir açıklama yapılmadan Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun polislerin silah ve zor kullanma yetkisini düzenleyen 16. Maddesine atıf yapılmıştır.

PVSK Madde 16’ya yapılan atıf uyarınca bekçiler kendilerine karşı olan mevcut bir direnişi kırmak amacıyla silah ve zor kullanma yetkisine başvurabilecektir. Bu yetkinin kullanımı, kanunda belirtildiği şekilde adım adım gerçekleşmeli, ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil etmemelidir. Öncelikle zor kullanılacağına dair ihtar yapılmalı, buna rağmen kendilerine karşı söz konusu direnç devam ediyorsa bedeni kuvvet ile direnç bertaraf edilmeye çalışılmalıdır. Bedeni kuvvetin yetersiz kalması durumunda kelepçe, cop, biber gazı gibi materyaller içeren maddi güç kullanılmaya başlanılabilecektir. Ancak bedeni kuvvet ve maddi gücün yetmediği durumlarda polisin silah kullanabilmesi devreye girecektir.

Direncin hangi aşamada olduğunu ve silah ve zor kullanma yetkisinin hangi adımının uygulanacağı, mevcut duruma göre bekçinin takdirinde olacaktır. Silah ve zor kullanma yetkisi kullanılması, amacı gerçekleştirme esnasında aşırıya kaçılmamalıdır. Ölçülülük ilkesi ile uyum içinde hareket edilmelidir.

Yakın zamanda meydana gelen ve hala etkileri devam etmekte olan George Floyd’un ölümü tüm dünyayı derinden etkilemiştir. Kendisi polis şiddetine maruz kalmış ve uzun süre boyunca “Nefes alamıyorum!” şeklinde feryat etmesine rağmen polis tarafından boynuna diz ile bastırılmaya devam edilmiştir. Sonucunda George Floyd ölmüş ve arkasında acılı bir aile bırakmış, Amerika Birleşik Devletleri’nde neredeyse iç savaş seviyesinde bir karışıklık meydana gelmiştir. Kolluk kuvvetleri tarafından zor kullanma yetkisinin ölçülü bir şekilde kullanılmaması bu denli üzücü sonuçlara yol açmıştır.

Çeşitli ve Son Hükümler

Çarşı ve mahalle  kolluk hizmetleri ve görevleri dışında hiçbir görevde çalıştırılamayacaktı. Haftalık çalışma saatleri 40 saati aşmayacaktır. Ancak kamu düzenini ilgilendiren -emniyet ve asayişin gerektiği- durumlarda 1 gün izin verilmek şartıyla çalışma saatlerinde artışa gidilebilir. Günlük çalışma saatleri güneşin batış saati ile doğuş saati arasıdır. Bekçilerin şehirden şehre çalışma sistemlerinde farklılık meydana gelebilmektedir. Genellikle 12/36 dediğimiz 12 saat çalışıp 36 saat dinlenme şeklinde çalışmalarına devam etmektedirler. Bekçiler kural olarak çalışma saatlerinin dışında çalıştırılamayacaktır ancak istisna durumlarda bu saatler esneklik gösterebilecektir.

Polislere ve Bekçilere Verilen Yetkiler Arasındaki Farklar

  1. Önleyici Tedbirler Bakımından;

Bekçiler de polisler gibi önleyici tedbirler kapsamında durdurma, kimlik sorma(GBT sorgusu) ve yoklama-kontrol yetkisine sahip olsa da önleyici arama yetkisi, denetim yapma, istihbarat toplama ve teknik araçlarla izleme yetkilerine sahip değillerdir. Ceza Muhakemesi Kanunu, Polis Vazife ve Salahiyet kanunu ve bu kanunların uygulanabilmesi adına çıkarılan yönetmeliklerde bu yetkilerin uygulanması Cumhuriyet savcısının emri veya Sulh Ceza Hakiminin kararı kapsamında polise verilmiş ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanununda bekçilere yetki veren bir düzenleme bulunmamaktadır.. Bekçiler tarafından özellikle önleyici arama veya denetim yapma yetkilerinin kullanılmasını gerektiren durumların varlığı tespit edilirse derhal genel kolluk kuvvetlerine bilgi verilmesi gerekmektedir.

  1. Adli Tedbirler Bakımından;

Adli tedbirler kurumunun büyüklüğü göz önüne alındığında bekçilere verilen yetkiler sınırlıdır. Kendilerine verilen ve verilmeyen yetkiler incelendiğinde bekçilere dava çok olay anında ve olayı takip eden ilk anlar için yetki verilmiş, daha sonrasındaki soruşturma aşamasından kovuşturma aşamasına kadar olan süre zarfı içerisinde mevcut delil toplama ve suçluyu yakalama tedbirleri konusunda yetki verilmemiştir. Buradan anlaşılan olay anında bekçilerin sorumluluğu bulunsa da kovuşturma aşamasına kadar geçen sürede yetkileri bulunmamaktadır.

Buna göre bekçilerin muhafaza altına alma, silah ve zor kullanma ve el koyma yetkileri bulunsa da süregelen süreçte soruşturma aşamasının diğer evrelerinde;

  • Bilgi – İfade alma,
  • Adli arama ve el koyma,
  • Olay yeri inceleme yapma,
  • Parmak izi ve fotoğraf alma,
  • Gözaltına alma,
  • Teşhis yaptırma,
  • Yer gösterme yaptırma yetkileri bulunmamaktadır.

Stj. Av. Halil İbrahim BALAZ

Comments are closed.