CEZA MUHAKEMELERİ KANUNU KAPSAMINDA KORUMA TEDBİRLERİ

BONODAN KAYNAKLANAN MENFİ TESPİT DAVASI
24 Mart 2021
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ IŞIĞINDA İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI VE ANAYASAMIZ
25 Mart 2021

CEZA MUHAKEMELERİ KANUNU KAPSAMINDA KORUMA TEDBİRLERİ

Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 90 ve devamında koruma tedbirleri düzenlenmiş olup yazımızda bu tedbirlerden yakalama, gözaltı, tutuklama, arama ve PSVK kapsamında kimlik sorma tedbirlerinin ne anlama geldiğini ve hangi durumlarda bu tedbirlere başvurulabileceğini açıklayacağız.

YAKALAMA:

            Yakalama, Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 90 kapsamında mahkeme kararı olmasa da hakkında suç işlediğine dair şüphe bulunan kişinin alıkonulmasına başka bir deyişle özgürlüklerinin kısıtlanmasına denir.

Tüm vatandaşlar şu hallerde geçici olarak yakalama yapma yetkisine sahiptirler;

1)Bir kişiye suç işlerken rastlanıldığında,

2)Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması ihtimali bulunduğunda

3)Kişinin hemen kimliğini belirleme olanağı bulunmadığında.

Kolluk görevlileri ise, şu koşullar sağlandığında yakalama yetkisine sahiptirler;

1) Tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde,

2) Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığında.

Bu hallerde yakalanıp kolluğa teslim edilen kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilmelidir.

Şu hallerde kişinin yakalanması şikayete bağlı değildir;

1)Çocuklara karşı işlenen suçüstü hallerinde,

2)Beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde.

GÖZALTI:

            Yukarıda bahsedildiği şekilde yakalanan kişi Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir. Gözaltı süresi en fazla ne kadar olabilir?

-Gözaltı için kişinin yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre on iki saatten fazla olamaz.

-Gözaltı süresi ise bu süre hariç yakalama anından itibaren yirmi dört saati geçemez.

Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhâl haber verilir. (CMK Md. 91/3)

Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz. (CMK Md. 91/6)

TUTUKLAMA:

Şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilmesi için; kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması gerekir. (CMK Md. 100)

Şu haller tutuklama nedeni sayılabilir;

-Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.

-Şüpheli veya sanığın davranışları;

a) Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,

b) Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma konularında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

 Şu suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebepleri varsa tutuklama nedeni var sayılabilir;

Türk Ceza Kanununda yer alan,

– Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78)

– Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80)

– Kasten öldürme (madde 81, 82, 83)

– Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e)

– Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87)

– İşkence (madde 94, 95)

– Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102)

– Çocukların cinsel istismarı (madde 103)

– Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149)

– Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188)

– Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220)

– Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308)

– Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315)

– Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları

– Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu

– Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

– Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar

– Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları

– Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar

– Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar.

Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Ancak vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar bu durumun istisnasını oluşturur.

Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya tutuklamanın tahliyesine karar verilebilmesi için;   

1)Kuvvetli suç şüphesini,

2)Tutuklama nedenlerinin varlığını,

3)Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilmelidir.

Tutuklama ne kadar sürebilir?

Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Yine bu süre zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir. (CMK Md. 102)

ARAMA:

Şüpheli veya sanığın aranması için yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda yeterli şüphe gereklidir. Bu koşul sağlandıysa şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir.

Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz ancak;

-Suçüstü hallerinde,

-Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde,

-Yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi, tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda gece vaktinde de arama yapılabilir.

Arama kararı nasıl verilir? Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir. (CMK Md. 119)

KİMLİK SORMA:

Polisin Polis Vazife ve Salahiyet Kanunundan doğan durdurma ve kimlik sorma hakkı vardır. Bu hakkı kullanabilmesinin açıklanacağı şekilde çizilmiştir.

Polis kişileri ve araçları; bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek ya da kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek amacıyla durdurabilir. (PSVK Md.4/A)

Polis durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilmesinin yanı sıra kimliğini ibraz etmesini isteyebilir. Polisin kimlik sorma yetkisi burada kanuni dayanağını bulur. Bu yetki kapsamında, polisin deneyimine ve içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması durumunda kişiler ve araçlar durdurulmaktadır ve bu kapsamda kimlik sorulabilmektedir.

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/3674 E. 2019/4768 K. 24.9.2019 T. sayılı kararında; “PSVK 4/A maddesine göre durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz.

Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilir. Ancak bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez.

PSVK’nın 4/A maddesi hükmüne göre; polis durdurduğu kişi üzerinde silah veya patlayıcı, yakıcı, yanıcı bir madde bulunduğu şüphesinin varlığı halinde kendisine ya da orada bulunanlara zarar verilmesini önlemek için gerekli tedbirleri alacaktır. Polisin, kişinin üzerinde kaba yoklama ile anlaşılması mümkün olmayan, daralı toplam 1 gram gelen uyuşturucu maddeyi el ile cebinden çıkartması bu kapsamda değerlendirilemez; yapılan bu işlem delil elde etme amacıyla arama işlemi olur ve bunu kabûl Anayasa’nın ve CMK’nın arama tedbirine ilişkin hükümlerini ortadan kaldırmak olur.” demektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir