VASİYETNAMENİN DÜZENLENMESİNDEKİ USULLER

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
28 Ekim 2021
Anayasa Mahkemesinin Moloz Kararı
29 Kasım 2021

VASİYETNAMENİN DÜZENLENMESİNDEKİ USULLER

Vasiyetname, miras bırakanın son istek ve arzuları ile mirasının paylaşım esaslarını belirleyen yazılı belge veya sözlü beyandır. Diğer bir ifadeyle miras bırakan kişinin, yasal veya atanmış mirasçılarından biri veya herhangi bir üçüncü kişi lehine bir malvarlığı değerini öldüğünde devredilmek üzere sözleşme yoluyla yaptığı işlemdir. Her türlü malvarlığı vasiyetin konusu olabilir. Vasiyet işleminin geçerli olabilmesi için vasiyet konusunun belirli veya belirlenebilir olması gerekir. Malvarlığının devredildiği kişi vasiyet eden kişi ölür ölmez malvarlığını kendiliğinden kazanmaz. Vasiyette bir borçlu belirlenir ve malvarlığının devredildiği kişi bu borçluya karşı ileri sürebileceği kişisel bir alacak hakkı elde eder.

            Vasiyetname vekil veya yasal temsilci tarafından düzenlenemez, bizzat kişinin kendisi tarafından düzenlenmesi gerekmektedir. Kendini bir şekilde ifade edebilen engelli insanlar tarafından da vasiyetname düzenlenebilir. Her kağıda yazılı şey veya söylenen söz vasiyetname niteliği taşımamaktadır ve hukuki sonuç doğurmamaktadır. Medeni kanunumuzda vasiyetname düzenleme şekilleri sayılmıştır. Buna göre vasiyetname çeşitleri üç tane olmak üzere şu şekildedir:

            1) Resmî vasiyetname; iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir. Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Mirası bırakanın, arzularını resmî memura bildirilir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar ve okuması için miras bırakana verir. Vasiyetname, miras bırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar. Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra miras bırakan kişi, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakanı söz konusu işleme ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir. Miras bırakan kişi vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine miras bırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu işleme ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından miras bırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak altını imzalarlar. Resmî vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür. Vasiyet bırakacak kişi ayırt etme gücüne sahip ve on beş yaşını doldurmuş olmalıdır.

            2) El yazılı vasiyetname; vasiyetini el yazısı ile düzenlemek isteyen kişi vasiyetinin tamamını kendi el yazısı ile yazmalıdır. Bilgisayara, daktilo gibi aletler ile yazılan yazılar el yazılı vasiyetname niteliğini taşımamaktadır. El yazısı ile yazıldıktan sonra vasiyet bırakan tarafından imza ve tarih atılmalıdır. Tarih, gün, ay ve yıl olarak belirtilmelidir. Parmak izi veya kaşe imza yerine sayılmamaktadır. El yazısı ile imza atılmalıdır. El yazılı vasiyetnamenin yazıldığı şey, dil, yazı tipi için herhangi bir şart bulunmamaktadır. Okunaklı olması daha sonra geçersiz sayılmaması açısından önem arz etmektedir. Düzenlendikten sonra eklemeler de belirtmiş olduğumuz şartlara uygun olarak yapılabilmektedir. Muhafazası için herhangi bir şart bulunmamaktadır, kişi istediği şekilde saklayabilir.

            3) Sözlü vasiyetname; olağan yöntemler el yazılı ve resmi şekilde düzenlemedir ancak bu ikisinin düzenlememesi durumunda yani olağanüstü durumlarda sözlü olarak düzenlenebilmektedir. Bu şekilde hazırlanması çok sıkı şartlara bağlanmıştır. Öncelikle iki şart, vasiyetin yapıldığı anda olağanüstü durumun varlığı söz konusu olması ve diğer yöntemlerle düzenlenmesi imkanının bulunmamasıdır. Sözlüvasiyet bırakan tarafından iki tanığa anlatılır ve vasiyeti belgelendirmeleri istenir. Tanıklar bu isteği kabul ederlerse bu aşamadan sonra iki yöntem vardır. Birincisi, tanıklar vasiyeti yazıya döker, tarih ve yer de yazılarak tanıklar tarafından imza atılır. Tanıklar tarafından oluşturulan bu belge sulh veya asliye hukuk mahkemesine götürülerek durum ve vasiyetnamenin düzenlediği koşullar anlatılır. İkinci yöntem ise tanıklar tarafından dinlenen istekler gecikmeksizin sözlü olarak hakime iletilir ve hakim tarafından tutanak tutularak istekler belgelenmiş olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir